Her şey bir yanlış anlaşılmayla başladı! Derin yeşil gözleri, beyaz, tazecik tenine düşen gece karası saçları ve dolgun kırmızı dudaklarıyla yakıcı bir güzellik: Peri!
Hayal dünyalarında yaşayan, peri kızlarından değil! Onun hayatı, masal dünyalarındaki gibi hiç olmadı. Zaten masallara, ucuz aşk romanlarına inanmayı bırakalı çok olmuştu. Ta ki; gece yarısı uyku sersemi yaptığı bir hataya kadar!
Sınırsız serveti, göz kamaştıran cazibesi ve pervasız yakışıklılığıyla Eymen Sancaktar’ın baştan çıkarıp elde edemeyeceği bir kadın yoktu. Öyle sanıyordu! Oysa Eymen, evliliğin erkekleri itaatkâr bir köleye çevirdiğini ve aşk acısının azap verici bir yıkımla, ehlileştirici etkisini düşünerek evlenmeyi kesinlikle istemiyordu. Geçmişte yaşadığı acı tecrübesi yüzünden, kapıları aşka kapanmış, yüreği sırlarla örtünmüştü. Artık aşka yeminliydi! Bir gece zorda kalıp otele uğradı ve uyandığında hayatının en büyük yanlış anlaşılmasıyla karşılaştı.
Böylece peri masalı başladı!
Tüm kadınlar kendisininken, o; sadece asi ve şartları olan bu kızı arzuluyor –Karısını! Ona sahip olabilmek için her yolu deniyor, Peri isyan ettikçe cezbediyor, çekim alanından çıkamıyordu.
Bu iki inatçı âşıktan acaba hangisi galip gelecek? Önce hangisi pes edecek?
Eymen dokunursa yanacak, bir ömür evli kalacak! Peri ise verdiği yemini bozmayıp arkasında kalmaya çalışacak…
İki Yemin, bir aşk… Acaba hangisi kazanacak?