Zihin Sarkacı – Selin Şafak
İnsan birini kendine aile seçtiğinde kökleri toprak altında buluşup biyolojik bağdan bile kuvvetli hale gelir sanıyordu. Yine şu sanmalar...
Ne ummalar ve ne bulmalar…
Bulduğunu kaybetmeler ve daha neler neler...
İnsanın insana ettiğini şeytan etmiyordu. Avuçlarını üzgünce kokladı ve gözünü kısa bir anlığına yumduğunda onun kokusu anılarından süzülüp genzine doldu, burnunun direği sızladı. Kırılası burnunun! Nasıl unutacaktı bu kokuyu? İçine çekmişti, ellerine sinmişti, ciğerine işlemişti bir kere! Düşündü...
“Miladımız neydi? Başımı dizine yasladığım gece...
Uyuduğum ilk uyku oydu sanki. Evim diyebilirim, demiştim. Dizlerine...
Kucağına sığarım...
Kahrolası sanrılarım!”